KNİTTİNG

ÖRGÜNÜN FAYDALARI:Kadınların vazgeçemedikleri örgünün üzerlerinde çok büyük etkisi vardır. Örgünün sadece ev kadınlarına ve özellikle kadınlara özgü olma klişesini Hollywood ünlüleri yıktı. Artık sadece ev kadınları değil yoğun bir iş temposuna sahip olan kariyer sahibi kadınlar ve hatta erkekler de rahatlamak için örgüye sarılıyor. ABD'de yapılan bir araştıma sonucunda Julia Roberts'tan ABD Dışişleri Bakanı Madeline Albright'a kadar birçok ünlü kadının örgü ördüğünü ortaya çıktı.Günlük hayatın stresini azaltan, yaratıcı kabiliyeti ortaya çıkaran, meditatif etkisi olan örgü örmenin yararları saymakla bitmiyor. ABDde ünlü ve politikacıların da dahil olduğu 24 milyon kişinin örgü ördüğü biliniyor. Her geçen gün yeni akımların çıktığı bir zamanda bireylerin kendilerini ifade ettikleri, evlerinde yapabildikleri elişleri yeniden moda oluyor.Geçmişte el emeğinden daha ucuz, fabrikasyon, makina işi ürünler vitrinlerde yerini almış; el sanatlarının değeri düştüğü gibi yararlı yönleri de unutulmuştu. Fakat geçtiğimiz yıllarda ABD'de Martha Stewart'ın öncülüğünü yaptığı 'evde kendin yap' akımıyla birlikte eski zamanın değerleri gün ışığına çıktı.İnsan elinin değdiği, el emeği göz nuru ürünlere hasret kalan Amerikalılar bugün örgü örmeyi öğreniyor. Ayrıca şehir hayatının karmaşıklığından bıkan insanlar daha basit ve düz bir hayat yaşamayı tercih ediyor. Basit yaşamın yararlarının anlatıldığı kitaplar piyasaya çıkarken sade yaşamın simgesi ise örgü olarak gösteriliyor.ABD'de örgü örmenin öğrenciler üzerindeki yararlarını keşfeden özel Waldorf Okulları'nın eğitimcileri ise birinci sınıfların müfredatına örgü dersini ekliyor. Örgü örmenin matematiksel beceri, konsantrasyon ve beyin-el koordinasyonunu artırdığını söyleyen eğitimciler, öğrencilerin örgü örmeyi öğrendikten sonra yeni konulan öğrenmeye daha açık olduklarını gözlemlemiş. Örgü örmenin kendini ifade biçimi olduğunu, insanların içinde bulundukları ruh halini yansıttığını ve örgü ören insanların daha kolay konsantre olduklarını keşfedenler, rahatlamak için örgüye sarılıyor. Zaten psikologlar da bunu destekleyici yorumlar yapıyor. Ruhsal ve bedensel sağlığın insanların doyumlu bir yaşam sürmesine bağlı olduğunu savunan psikologlar, doyumlu bir yaşam için insanların üretme ve yaratma süreçlerini yaşamaları gerektiğini vurguluyor. İnsanların yaşları ve kişisel özelliklerine göre geliştirdikleri becerilerin onlara üretme ve yaratmanın hazzını verdiğini belirten uzmanlar, bu hazzın gündelik stres ve ruhsal rahatsızlıkları azalttığına dikkat çekiyor.Örgü ören kadınların örmeyen kadınlara oranla daha uysal,rahat ve sabırlı olduğu gözlendi. ............................ABD’de yapılan bir araştırma, örgü örmek, kitap okumak gibi hobilerin bunamayı geciktirebileceğini ortaya koydu. Televizyon seyretmek ise hafıza kaybına neden oluyor.BBC’nin internet sitesindeki habere göre Minnesota’daki Mayo Clinic hastanesinden araştırmacılar, hobilerin bunama başlangıcını geciktirdiğini, ancak televizyon karşısında vakit geçirmenin hafıza kaybı gibi sorunlar yarattığını belirledi.Araştırmada, 70 ila 89 yaşlarında, hatırlama sorunu yaşayan yaklaşık 200 kişi, bu sorunu yaşamayan bir grupla karşılaştırıldı. Araştırmacılar, katılımcılara son bir yıl içinde günlük faaliyetleri ve 50 ile 65 yaş arasında zihinsel olarak ne kadar aktif oldukları hakkında sorular sordu.Orta yaşta okuyan, oyun oynayan veya dikiş dikmek, örgü örmek gibi el sanatı ile uğraşanlarda hafıza kaybı riskinin yüzde 40 oranında azaldığı belirlendi. İlerleyen yaşlarda ise aynı faaliyetlerin bu riski yüzde 30 ila yüzde 50 oranında azalttığı sonucuna varıldı.Araştırmada ayrıca günde 7 saatten az televizyon seyredenlerin, ekran karşısında daha fazla oturanlardan yüzde 50 oranında daha az hafıza kaybına uğradığı sonucuna varıldı. Alzheimer Derneği yetkilisi Sarah Day ise gelecek 10 yılda bir milyon insanın bunama yaşayacağını, dolayısıyla bunamayı önlemenin yollarını bulmanın çok önemli olduğuna dikkati çekti. Day, “Beyninize egzersiz yaptırmak için yap-boz yapmak, bulmaca çözmek, hatta yeni bir dil öğrenmek eğlenceli olabilir” diye konuştu. ..............................

HİTAP ŞEKLİ

Adamın birinin karısı çok fazla kumar oynuyormuş ve sürekli kaybediyormuş.
Bir gün yine bir oyun sırasında adam karısının yanına gidip sormuş:
"Nasıl gidiyor kanaryam?""Kaybediyorum."
Bir müddet sonra yine:"Nasil gidiyor güvercinim?""Kaybediyorum."
Bu konuşma bülbülüm, serçem diye devam edince adamın arkadaşı dayanamayıp sormuş: "Neden karına hep kuş isimleriyle hitap ediyorsun?"
"Bu kadar kişinin içinde kuş beyinli diyemem ya!"

BUNLARI BİLİYORMUSUNUZ?

BUNLARI BİLİYOR MUYDUNUZ?
• Yemeğe tuz ile başlanırsa beyin tarafından gönderilen bir uyarı sayesinde, midede mukus denilen sindirimi kolaylaştırıcı bir tabaka oluşturduğunu ve midenin sindirime hazırlıksız yakalanmasını önlediğini…
• Yemek yerken yerde oturarak sol ayağı katlayıp sağ ayağı karna çekerek oturulup yenildiğinde, su ile doldurulmuş balon şeklinde olan midenin çıkış kısmını kapatarak yenilen gıdanın tam sindirilmeden bağırsaklara kaçmasını önleyeceğini ve mide dolunca da doygunluk hissi vererek çok fazla yemeden kalkılacağını…
• Yemek yerken yemeğin ortasında su içildiğinde içilen suyun yenilen gıdaların sindiri lmesine, gerekli vitaminlerin emilmesine katkıda bulunduğunu ve midede doygunluk hissi vererek az yemeye vesile olduğunu…
• Oturularak ve en az 3 yudumda içilen su, dil ve ağız bölgesinde daha fazla duraksadığından tükürük bezleri için gerekli olan suyun emilimini artırıp anti bakteriyel ve antioksidan etkiye sahip tükürüğün salgılanmasını artırarak ağız ve diş sağlığına katkıda bulunduğunu..
• Uyurken sağ yana dönüp yatıldığında solda olan kalbimizin daha rahat çalışmasına neden olarak, kalbi yormadan dinlenmiş bir vaziyette kalkılabileceğini…
• Tuvalete girerken sol ayakla ilk adım atıldığında kaygan olan zeminde ayağın kayması durumunda sola göre daha güçlü olan sağ ayağın düşmeyi engelleyerek vücudu dengelediğini..
• Banyo yaptıktan sonra ayaklara soğuk su dökmenin kan dolaşımını hızlandırıp sıcak sudan dolayı genleşmiş olan damarların içindeki kanın aktivasyonunu artırarak tansiyon düşüklüğünü önlediğini ve savunma mekanizmasını güçlendirdiğini…
• Kesintisiz uyunan uzun gece uykularının, damarlarda vazodilatasyona neden olduğunu, uyku ortalarında kalkıp el yüz yıkamak (ör: abdest almak) az yorucu egzersizler yapmanın (ör: teheccüd namazı) vazodila tasyonu engellediğini ve daha zinde kalkılabileceğini…
• Bütün bunların, 1600 sene evvel Peygamberimiz (sav) in yaptığı ve ümmeti için de tavsiye ettiği sünnet-i seniyyeler olduğunu...
BİLİYOR MUYDUNUZ ?

Bilderberg De Keizerskroon-Apeldoorn

Located next to the famous Palace Het Loo, the Bilderberg Hotel De Keizerskroon offers first class accommodation in Apeldoorn, a small town in the province of Gelderland, about 95 km/60 miles east of Amsterdam. Situated a few steps from the chic city centre of Apeldoorn with its trendy shops and entertainment venues, Hotel De Keizerskroona is the perfect accommodation choice for guests seeking for an elegant place in central Netherlands. In addition to luxury accommodations, highlights of this luxury Apeldoorn hotel include a bar, a restaurant, an indoor swimming pool, a fitness room and private parking area. Guests with business needs will find here a completely equipped Conference Center with a capacity of 250 persons. All accommodations and public areas feature wireless Internet connection

İYİKİ YAPTIM

İYİ Kİ YAPTIM
HİKAYE bu ya; küçük bir kasabanın dört ayrı mahallesi varmış: Birinci mahallesinde "Evet, ama'giller", ikinci mahallesinde "Yapacağım'giller", üçüncüsünde "Keşke'giller" ve dördüncüsünde de "İyi ki yaptım'giller" otururmuş.
* * *HER işe, "Evet" deyip, peşinde bir "Ama…" ilave etmek suretiyle sonu gelmez tartışmalar başlatmaktan, iş için bir türlü fırsat bulamıyorlarmış; birinci mahallenin sakinleri…En göze gelir halleri de, suçu başkalarında bulmaktaki maharetleriymiş
.* * *İKİNCİ mahallenin sakinleri, "Tamam, yapacağım…" der, ama işi ertelemekten, ha bire fırsat kaçırırlarmış. Sürekli dövünmekten, hepsinin dizleri yara bere içerisindeymiş.
* * *HİÇ eksik olmazmış dillerinden "Keşke" sözü üçüncü mahalledekilerin; sürekli geçmişin muhasebesini yaparlarmış. Bunların da başları kan revan içerisindeymiş, duvara vurmaktan…
* * *KASABANIN en yeşil bölgesinde, en güzel evlerin olduğu mahallede oturanlar ise, etraflarındaki her güzelliğe baktıkça ağızlarından, "İyi ki yaptım" sözü dökülürmüş. Bu mahallenin sakinlerinin kusuru da, beyinlerinde mazeret üretme merkezlerinin olmamasıymış. Bu yüzden yaşadıkları ortam her zaman güzel, düzenli ve huzurluymuş.
* * *SIK sık "İyi ki yaptım'giller Mahallesi'nde yürüyüşe çıkan ''Keşke''giller", etrafa hayranlıkla bakarlarmış. ''Yapacağım'giller" de bu mahalleyi pek sever, ''Keşke'giller"e takılıp yürüyüşe çıkmak ister, ama bir türlü fırsat bulamazlarmış."Evet, ama'giller" ise, mahallenin güzelliğini görmek yerine, ağaçların gölgelerinin yeterince geniş olmadığından, güneşin erken saatte doğması gerektiğinden şikayet ederlermiş.
* * *"- Bu hafta hep beraber İyi ki yaptım'gillerin mahallesine taşınmaya ne dersiniz?"

EKONOMİK KRİZLE BAŞETMENİN YOLLARI

Tüm dünya ve Türkiye’nin gündeminde ekonomik kriz var. Ekonomik krizin etkileri önce birey olarak sonra aile, kurum ve toplum olarak ciddi tedbirler almamızı sart koşuyor.Ekonomik krizle birlikte alım gücü düşüyor. Buna bağlı olarak tüketim alışkanlıklarımız değişiyor. Öncelikle birer birey olarak tasarruf etmeyi bir alışkanlık haline getirmeliyiz. Birey olarak alacağımız önlemlerde asıl harcamayı yapan ev kadınlarının tasarrufları çok daha etkili olmaktadır. Son derece hassas tasarruf yöntemleri uygulamamız gereken bu dönemde kısaca bu yöntemler nelerdir sizler için araştırdık.Öncelikle ihtiyaçlar belirlenmeli, öncelik sırasına göre zaman planlaması yapılmalı ve bütçe en verimli şekilde kullanılmalıdır. Giyim ve kişisel bakım (kozmetik, kuaför harcamalarımız vs.) harcamalarımızı kısmak bu durumda bizi en az sıkıntıya sokan tasarruflar olacaktır. Giyim konusunda kadınlar yaratıcılıkları ve ince fikirlerini bir araya getirirlerse ortaya cok güzel ekonomik ve kullanışlı giysiler çıkarabilirler. Bu konuda bir çok fikir akla gelmektedir. Eski giymediğiniz kıyafetlerinizden faydalanabileceklerinizi elden geçirip değerlendirebilirsiniz, kendiniz dikebilir, örebilir, ördüklerinizi uzun seneler kullanabilirsiniz. Değişik uygulamalarla giyim dışında bir çok ev dekorasyon malzemesi, takı, aksesuar gibi ihtiyaçlarınızı kendiniz yapabilir hem kendi emeğinizi, zevkinizi yansıtmış hem de ekonomi yapmış olursunuz.Bir diğer konu da alışveriş. Gerek gıda, gerekse temizlik harcamalarınızı yaparken markete gittiğinizde tercihlerinizi markadan çok fiyata duyarlı bir şekilde yapabilirsiniz. Ve markete mutlaka bir liste ile gidilmelidir. Ekonomik paketler tercih edilmelidir. Marketlerin satışlarını arttırmak içn göz boyayarak yaptığı ve ihtiyaç fazlasını almamıza neden olan kampanyalarına karşı dikkatli davranın.Promosyonlu ürünleri tercih edin. Bir çok firma krizin de etkisiyle indirim yapmakta ya da değişik kampanyalar düzenlemekte.Bu tip ürünleri tercih edersek, cazip fiyat ve promosyonlu ürünlerden faydalanabilir, karlı alışveriş yapmış olursunuz. Gündelik hayatta alacağımız bir dizi tasarruf önlemlerini uygularsak, toplumsal bir tassarruf yapacağımızı hatırlatarak sıralıyoruz :
• Gereksiz ışıkları söndürün. Tasarruflu ampül tercih edin.
• Yakıttan tasarruf etmek istiyorsanız; evinizin duvarlarına ve camlarına ısı yalıtımı yaptırın.
• Bulaşıklarınızı elde değil, makinede yıkamayı tercih edin.%20 su tasarrufu sağlanır. Zaman da kazanırsınız.
• Çamaşır, bulaşık makinelerini gece çalıştırın, elektriği daha ucuza kullanabilirsiniz.
• Evinizde akan, damlayan musluklarınız varsa tamir ettirin. Aksi taktirde faturanız artacaktır.
• Çamaşırlarınızı hafif nemliyken ütülerseniz enerji tasarrufu sağlarsınız.
• Kredi kartı kullanma alışkanlığınız varsa minumuma düşürün, mümkünse kullanmayın.

KÜÇÜK OTELLER KİTABI

Küçük bütçelerlede tatil imkanı yaratmalı insan kendine.Bunun için ince eleyip sık dokumak lazım sanırım.Geçen gözüme çarpan bu kitap eminim hepinizin işine yarayacaktır.Hepsiburada'da satışı da var ayrıca.17-18 tl civarında..